27 Aralık 2008 Cumartesi
YABANCILARIN JAPONLARA YAPTIĞI GAFLAR
JAPONLARIN YABANCILARA YAPTIĞI GAFLAR
Japonlarda Görgüsüzlük Olarak Kabul Edilenler
Japonyada Yemekte
Japonlarda YEMEKTE GÖRGÜ KURALLARI
Japonlarda EV İÇERİSİNDE GÖRGÜ KURALLARI
Japonlarda Telepati
Japonlarda Üzüntü
Japonlarda KIZGINLIK ve SİNİRLENME
JAPON GÜLÜŞÜ
Mutluluk göz ve ağız ile yapılan hafif bir gülümseme ile ifade edilir. El, vücut ile veya yüksek ses ile mutluluk ifadesi göstermekten kaçının. Bununla birlikte mutluluk ifade eden gülümseme ile sıkıntı veya rahatsızlığı ifade eden gülümsemeyi birbirine karıştırmak çok kolaydır. Bu yüzden gülümseyen bir Japon'un her zaman mutluluk ifade etmeyebileceğini unutmayın.
Japonlarda DUYGU İFADELERİ
JAPONLARDA SELAMLAŞMA
JAPON KÜLTÜRÜ
TELEPATİ: Utangaç, sessiz olmak Japonya'da bir fazilet olarak görülür, özellikle söz konusu romantik duygular ise. Bir kişinin isteklerini açık olarak söylemesi en iyi şekli ile saflık en kötü şekli ile kabalık olarak karşılanır. Bunun sebebi ise teklifi yapacağınız kişiyi zor duruma düşürme ihtimalinizdir. Japonlar sessiz iletişime oldukça duyarlıdırlar. Bir şeyi açık olarak söylemek yerine usta ifadeler ile karşısındaki kişiye aktarırlar. Birçok Japon için iletişim kurmak için konuşmayı değil duyguları ve telepatiyi tercih ederler. Aynı şekilde karşısındaki kişinin kendini söz ile değil telepatik olarak anlamasını beklerler. Japonlar direk olara "hayır" demekten nefret ederler bunun yerine "kangaete mimasu" ("bu konuyu bir düşüneyim"), "zensho shimasu" ("bu konuda ne yapabileceğime bakacağım"), veya " saa...sore wa chotto..." ("hmm, sanırım bu pek kolay olmayacak") şeklinde sözler kullanırlar. Bu aslında nahoş durumlardan kaçınmak amacı ile yapılır, fakat her şeyi açık açık söylemeyi tercih eden batılılar tarafından oldukça sıkıcı olan bir durumdur. Bazen konuşma esnasında Japonlar bir anda kafalarını evet şeklinde sallayan dinleyici durumuna geçebilirler, bu konuşan kimsenin karşısındaki Japon'un her şeyi tasdiklediğini zannetmesine yol açabilir, fakat aslında tam tersi oluyor olabilir. Japonlar ile anlaşabilmek için sürekli olarak uyumlu ilişkiler kurmaya, tartışmalardan kaçınmaya ve onların duygularını antma biçimini anlamaya çalışmanız gereklidir. Unutmayın ki, o anlaşılmaz gülümsemenin arkasındaki Japon, bizler gibi bir insandır...
11 Aralık 2008 Perşembe
Bazı Kanji Örnekleri
Japonca bazı kelime ve cümlelerin telaffuzunu dinlemek isterseniz Sesli Japonca Pratik sayfamızda bulabilirsiniz.
|
Kanji Nedir ?
Kanji (漢字, かんじ, Çin Harfi anlamında): Çince yazı karakterlerine Japonca'da verilen isim. Japonca'ya Çince yazının gelişi üzerine farklı teoriler varsa da en kabul göreni 5. yy'da Budist rahipler tarafından getirilen Çince yazılı Budizm metinleri ile geldiği şeklindedir. Çince karakterler Japonca diline girdiğinde Çince'deki okunuşu (On 音, おん) ve karakterlerin kelime anlamlarının Japonca'da önceden beri kullanılan söylenişi (Kun 訓, くん) olarak genellikle ikili bir telaffuza sahip oldu. Bu harflerin hızlı yazımı iki diğer Japonca harf dizisi olan Hiragana (平仮名, ひらがな) ve Katakana (片仮名, カタカナ) dizilerini doğurdu.
Yakın dönemde Japonya'daki dil reformları ile kanji kullanımı isimler, sıfat ve fiil kökleri ile sınırlanarak biçimleri sadeleştirildi. Sayıları onbinleri bulunan karakterlerin en çok kullanılan 1945 adedinin oluşturduğu Günlük Kullanım Kanjileri (常用漢字, じょうようかんじ, Jooyoo Kanji) ve bu listeye ek olarak kişi isimlerinde kullanılmak üzere 983 karakterlik bir Kişi Adları Kanjileri (人名用漢字, じんめいようかんじ, Jinmeiyoo Kanji) listeleri resmi olarak kabul edildi.
Kanji Çin anlamına gelen Kan ve karakter anlamına gelen Ji kelimelerinin birleşimiyle Çin karakteri demektir. Japonca'ya Çince'den geçen kanjiler yüzyıllardan beri Japonca’da kullanılmaktadır ve Japonca’nın yapısına, gramerine ve telaffuzuna göre birçok değişikliğe uğramıştır. Meiji dönemimi (1868-1912) başlangıcından II. Dünya Savaşı sonuna kadar Japonca’da 3600 kadar kanji kullanılmaktaydı. 1981 yılında Japonya Eğitim Bakanlığı temel eğitimde ve yayınlarda kullanılacak temel 1945 kanji belirleyerek kullanılan kanjilerin sayısını sınırlandırmıştır.
En kapsamlı Kanji sözlüğü olan Dai-kanwa Jiten ( Büyük Kanji Sözlüğü) yaklaşık olarak 50.300 kanji karakter içermektedir. Fakat bunların büyük bir kısmı günlük yaşamda ve yazışmalarda kullanılmamaktadır. Japonya Milli Eğitim Bakanlığı 1945 Kanji karakterini resmi olarak kabul etmiştir. Belirlenen bu kanjiler Jooyoo Kanji olarak tanımlanmaktadır ve en çok kullanılanlardır. Temel 1000 kanji bilgisiyle gazetelerde kullanılan kanjilerin yaklaşık olarak % 90 ‘ını anlamak mümkündür.
Çoğu kanji karakterinin “on” ve “kun” olarak tanımlanan iki çeşit okunuşu vardır. “on” okunuş kanjinin Çince telaffuzunu “kun” ise Japonca telaffuzunu göstermektedir. Kanjilerin Latin harfleriyle yazılışı ise Romanji olarak adlandırılmaktadır. Radikal (bushu) kanjilerin genel karakterini ifade etmektedir. 200 civarında radikal bulunmaktadır. Radikaller kanjilerin kökünü ifade ettiği söylenebilir ve bilinen kanjilerden yola çıkarak bilmediğiniz kanji karakterlerini radikalleriyle tahmin edebilirsiniz. Birden fazla kanji bir araya gelerek farklı anlamla sahip olabilir.Katakana Tablosu
Katakana (片仮名, カタカナ): Japonca hece dizisi. Kanji adı verilen Çince yazı karakterlerinin bir parçasının kullanılmasıyla oluştu. Daha çok rahipler tarafından kullanılageldi. Japonya'daki dil reformları ile yabancı kökenli kelimelerin yazımında kullanılmaya başlandı.
Katakana | ||||||||||
ア a | イ i | ウ u | エ e | オ o | ヤ ya | ユ yu | ヨ yo | |||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
カ ka | キ ki | ク ku | ケ ke | コ ko | キャ kya | キュ kyu | キョ kyo | |||
サ sa | シ şi | ス su | セ se | ソ so | シャ şa | シュ şu | ショ şo | |||
タ ta | チ çi | ツ tsu | テ te | ト to | チャ ça | チュ çu | チョ ço | |||
ナ na | ニ ni | ヌ nu | ネ ne | ノ no | ニャ nya | ニュ nyu | ニョ nyo | |||
ハ ha | ヒ hi | フ fu | ヘ he | ホ ho | ヒャ hya | ヒュ hyu | ヒョ hyo | |||
マ ma | ミ mi | ム mu | メ me | モ mo | ミャ mya | ミュ myu | ミョ myo | |||
ヤ ya | ユ yu | ヨ yo | ||||||||
ラ ra | リ ri | ル ru | レ re | ロ ro | リャ rya | リュ ryu | リョ ryo | |||
ワ wa | ヰ wi | ヱ we | ワ wo | |||||||
ン n | ||||||||||
ガ ga | ギ gi | グ gu | ゲ ge | ゴ go | ギャ gya | ギュ gyu | ギョ gyo | |||
ザ za | ジ ji | ズ zu | ゼ ze | ゾ zo | ジャ ja | ジュ ju | ジョ jo | |||
ダ da | ジ (ji) | ズ (zu) | デ de | ド do | ジャ (ja) | ジュ (ju) | ジョ (jo) | |||
バ ba | ビ bi | ブ bu | ベ be | ボ bo | ビャ bya | ビュ byu | ビョ byo | |||
パ pa | ピ pi | プ pu | ペ pe | ポ po | ピャ pya | ピュ pyu | ピョ pyo |
Ayrıca sadeleştirme sonrası kullanımdan kalkan ヰ=(w)i ve ヱ=(w)e diye iki harf daha bulunurdu.
Hiragana Tablosu
Hiragana (Jap: 平仮名, ひらがな, Hiragana): Japonca hece dizisi. Kanji adı verilen Çince yazı karakterlerinin hızlı yazımından oluştu. Daha çok kadınlar tarafından kullanılageldi. Japonya'daki dil reformları ile kelime köklerine getirilecek eklerde, Kanji yazımı zor olan harflerin yazımında kullanılmaya başlandı.
Hiragana | ||||||||||
あ a | い i | う u | え e | お o | (ya) | (yu) | (yo) | |||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
か ka | き ki | く ku | け ke | こ ko | きゃ kya | きゅ kyu | きょ kyo | |||
さ sa | し şi | す su | せ se | そ so | しゃ şa | しゅ şu | しょ şo | |||
た ta | ち çi | つ tsu | て te | と to | ちゃ ça | ちゅ çu | ちょ ço | |||
な na | に ni | ぬ nu | ね ne | の no | にゃ nya | にゅ nyu | にょ nyo | |||
は ha | ひ hi | ふ fu | へ he | ほ ho | ひゃ hya | ひゅ hyu | ひょ hyo | |||
ま ma | み mi | む mu | め me | も mo | みゃ mya | みゅ myu | みょ myo | |||
や ya | ゆ yu | よ yo | ||||||||
ら ra | り ri | る ru | れ re | ろ ro | りゃ rya | りゅ ryu | りょ ryo | |||
わ wa | ゐ wi | ゑ we | を wo | |||||||
ん n | ||||||||||
が ga | ぎ gi | ぐ gu | げ ge | ご go | ぎゃ gya | ぎゅ gyu | ぎょ gyo | |||
ざ za | じ ji | ず zu | ぜ ze | ぞ zo | じゃ ja | じゅ ju | じょ jo | |||
だ da | ぢ (ji) | づ (zu) | で de | ど do | ぢゃ (ja) | ぢゅ (ju) | ぢょ (jo) | |||
ば ba | び bi | ぶ bu | べ be | ぼ bo | びゃ bya | びゅ byu | びょ byo | |||
ぱ pa | ぴ pi | ぷ pu | ぺ pe | ぽ po | ぴゃ pya | ぴゅ pyu | ぴょ pyo |
Ayrıca sadeleştirme sonrası kullanımdan kalkan ゐ=(w)i ve ゑ=(w)e diye iki harf daha bulunmaktaydı.
Japonya'da Hava Ulaşımı
Japonya'da Deniz Ulaşımı
Japonya'da Ulaşım
Deniz ulaşımı, ada devleti olduğu için gelişmiştir. Birçok limandan dünyânın her tarafına seferler düzenlenmektedir. Ticâretin büyük kısmı deniz ticâret filosuyla sağlanmaktadır.
Hava ulaşımı, Japonya Hava Yolları tarafından sağlanmaktadır. En önemli hava limanları olan Tokyo ve Osaka milletlerarası hava alanlarıdır. Târifeli sefer yapılan 71 havaalanı vardır.
Japonya'da Ticâret
İthal ettiği ürünlerin başında petrol gelir. Bunu demir cevheri, buğday tâkip eder. Bunların yanında ham pamuk, yün, kauçuk, ham maddeler ve kereste de ithal eder.
Dünyânın hemen hemen bütün ülkeleriyle ticâret yapar. En fazla ticâreti ABD ve Kanada ile olup bunu Asya ülkeleri tâkip eder.
Japonya Sanâyisi
Japonya'da Balıkçılık
Japonya'da Ormancılık
Japonya'da Hayvancılık
Japonya'da Tarım
Japonya Nüfus ve Sosyal Hayat
Japonya’nın nüfûsu 127.214.499 (10. büyük ülke) olup, dünyâ sıralamasında nüfus fazlalığı yönünden yedinci sırayı alır. Yüzölçümünün az olması sebebiyle nüfus yoğunluğu çok fazladır. Halkın % 77’si şehirlerde yaşar. Şehirlerde yaşayan halkın % 58’i Tokyo, Osaho ve Nagoya’da toplanmıştır. Nüfûsu milyonu aşan yedi büyük şehir vardır. Bunlardan başşehir olan Tokyo, 8.323.699 nüfûsa sâhiptir.
Japonya Doğal Kaynaklar
Bitki örtüsü ve hayvanlar: Japonya’nın tabiî bitki örtüsü ile ormanlar, topraklarının % 70’ini teşkil etmektedir. Meşe, kâfuru ve bambu ağaçlarından meydana gelen subtropikal ormanlar, güneyde yer alır. Bu kesimin kuzeyinde ise, geniş yapraklı ağaçlardan müteşekkil ormanlar vardır. Bu ormanlarda; huş, kayın, meşe, kavak ve akağaç vardır.
Japonya’da en popüler ağaç türü, Hokkaido hâriç hemen hemen ülkenin her yerinde yetişen ve“sugi” veya Japon sediri denilen ağaçtır. “Hinoki” denen Japon selvisi ile “Akamutsu” denilen Japon kızılçamı Sugi’den sonra en çok yetişen ağaçların başında gelmektedir.
Mâdenler: Japonya mâden kaynakları bakımından çok fakir olup, sanâyii beslemek için gerekli mâdenlerin çoğuna sâhip değildir. Japonya’da az miktarda kömür, kurşun, çinko, arsenik, bizmut, pirit, kükürt, kireç taşı, barit, silis taşı, feldspat, dolamit ve alçı taşı yatakları vardır. İhtiyaçlarını dışardan alır.
Japonya Fiziki Yapısı
Japonya, Hokkoida, Honshu, Shikoku ve Kyushu isimli dört ana adadan ve sâhil çizgisi açığında yüzlerce küçük adadan ibârettir. Japonya topraklarının % 80’i dağlıktır. Ülkede hâlen 60 faal, 165 sönmüş yanardağ bulunmaktadır. Ülkenin en meşhur dağı 3776 m yüksekliğindeki Fuji’dir. Bu dağ zarif görünüşü ve muhteşem güzelliği ile dünyâca meşhurdur. Ülkenin dörtte biri yanardağ döküntü ve külleriyle kaplıdır. Başlıca yanardağ bölgeleri Hokkaido, Honşu’nun kuzey ve orta kesimleriyle Kiyusiyu’nun güneyidir.
Japonya’da çok miktarda akarsu bulunur. Bu akarsular uzunluğu kısa ve süratli akışa sâhiptirler. Ayrıca bol miktarda krater gölleri vardır. En büyük gölü Biwa Gölüdür.
Japonya’nın topografik görüntüsü, bâzan çok güzel, bâzan da çok korkunç manzaralarla doludur. Karlarla beslenen dağ gölleri, kayalık boğazlar ve gürültülü nehirler, sarp dağ zirveleri ve şahâne şelâleler turistleri cezbeden dünyâca meşhur yerlerdir.
Japonya Tarihi
Japonya’nın ilk sakinlerinin Doğu Asya ve Güney Pasifik adalarından gelen göçmenler olduğu sanılmaktadır. Japon halkının atalarının şimdi Yamato ırkı diye bilinen ve M.S. 3 ve 4. asırda savaşçı kabîleler ve klanlar üzerine giderek üstünlük kuran aynı ırka âit insanlar olduğu zannedilmektedir.
Dördüncü yüzyılın sonunda Japonya ve Kore Yarımadasındaki krallıklar arasında temas kurulmuştu. Bu târihten sonra Japonya’da Çin’in kültür etkileri görüldü. Önce Konfüçyüs dîni ve sonra Budizm, Hindistan, Çin, Kore yoluyla 538 yılında buraya girmişti.
Ülkenin ilk ve devamlı hükûmet merkezi 8. yüzyılın başında Nara’da kuruldu. 710 ile 784 yılları arasında 74 sene bu imparatorluk devâm etti. 794 yılında ise Kyoto’da yeni bir hükûmet merkezi kuruldu. Burası bin yıl kadar imparatorun oturduğu yer olmuştur. Başkentin Kyoto’ya taşınması, 1192 yılına kadar devam etmiş olan Heian devrinin başlangıcı olmuştur.
1185 yılında Danoura Savaşında Minamotolar rakip Taira Kralını yok ederek gâlip gelmişlerdir.
Minemotoların iktidârı ele geçirmesi, Shogun denilen askerî liderler idâresi altında yedi asırlık bir feodal hâkimiyet devrinin başlangıcı olmuştur. 1192 yılında Minamotolar hükûmet merkezini Tokyo yakınındaki Kamakura’ya kurdular.
1213 yılında iktidar Minamotolardan, 1333 yılına kadar askerî yönetimi sürdüren Hogoların eline geçti. Bu dönemde Moğollar, 1274 ve 1281 yıllarında olmak üzere iki defâ Kuzey Kyushu’ya saldırdılar. Her iki savaşta başarılı olamayan Moğollar, ayrıca meydana gelen tayfunların tesiri ile Japonya’dan çekildiler.
1333 ile 1338 yılları arasında görülen kısa süreli imparatorlukları, Ashikaga Takauji tarafından Kyoto’da Muromachi’de kurulan yeni bir askerî yönetim tâkip etti. Bu kurulan hükûmet 1338’den 1578’e kadar iki yüz yıldan fazla bir süre devâm etmiştir.
On altıncı yüzyılda Avrupalılar Japonya topraklarına ayak bastılar. Bu arada misyonerler, Hıristiyanlığı burada yaymaya çalıştılar. Bunun üzerine Japon liderleri Hıristiyanlığın ve batı düşüncelerinin Japonya için zararlı olacağına inandıkları için Hollanda ve Çin tüccarı hâric olmak üzere bütün yabancıların Japonya’ya girişini yasakladılar. İki buçuk yüzyıl süresince Hollandalı tüccarların bulunduğu bu küçük ada, Japonya ile dış dünyâ arasında tek temas noktası olmuştur.
1853 yılında Amerikalı Komodor Matthev C.Perry dört gemiden meydana gelen donanmasıyla Tokyo Körfezine girmiş, ertesi yıl tekrar Japonya’ya gelerek, Japonları kendi ülkesiyle bir dostluk anlaşması imzâlamaya iknâ etmiştir. Bu anlaşmayı, aynı yıl içinde Rusya, Büyük Britanya veHollanda ile imzâlanan anlaşmalar tâkip etmiştir. Bu anlaşmalar dört yıl sonra ticâret anlaşmalarına dönüşmüştür.
Tokogaua Shogunluğunun derebeylik sistemi 1867 yılında yıkılmasına kadar geçen on yıllık süre içinde büyük bir karışıklık hüküm sürmüş ve 1868 yılında Meigi döneminin tekrar teşkilâtlanmasıyla bütün hâkimiyet yeniden imparatorun eline geçmiştir.
İmparator Meigi’nin idâresinde japonya, batıda gelişmesi yüzyıllar süren şeyleri kısa bir sürede başarmaya koyulmuş, modern sanâyileri, politik kuruluşları ve modern bir toplum modeli ile modern bir millet meydana getirmiştir. Japonya 1894-1895 yıllarında Çinlilerle, 1904 ve 1905 yıllarında da Ruslarla savaşmıştır. Japonya her iki savaşı da kazanarak 1875’te Rusya’ya verdiği Sahalin Adalarını geri almış, Formosa ve Kore’yi ele geçirmiş ve Mançurya’da bâzı çıkarlar elde etmişti. 1920 yılında Japonya, Anglo-Japon Birleşmesi kararları gereğince Birinci Dünyâ Harbine girmişti.
1937’de Japonya-Çin Savaşı başladı. Birinci Dünyâ Harbinde Almanlara karşı savaşan Japonya, 1939’da Almanya ve İtalya ile askerî bir ittifak kurdu ve 7 Aralık 1941’de Hawai Adalarına baskın yaparak Amerikan donanmasını yok etti. Savaşın ilk yıllarında üstün görünen Japonlar, sonraki yıllarda ağır kayıplara uğradılar. Amerikan uçaklarının 6 Ağustos 1945’te Hiroshima ve 9 Ağustosta Nagasaki’ye attıkları atom bombaları İkinci Dünyâ Savaşının netîcesini belli etmişti. 14 Ağustos 1945’te kayıtsız şartsız teslim olmayı kabul eden Japonya ile 2 Eylül 1945’te resmî teslim anlaşması imzâlandı.
Yedi yıl sonra, 1951 yılı Eylül ayında Japonya 48 devletle San Francisko’da Barış Antlaşmasını imzâladı. 1952 yılı Nisan ayında yürürlüğe giren bu anlaşma ile Japonya tekrar istiklâlini kazandı. 1956 yılında ise Japonya 80. devlet olarak Birleşmiş milletlere tam üyeliğe kabul edilmiştir.
Bağımsızlığını kazandıktan sonra büyük bir ekonomik gelişme ile bugünkü refah düzeyine ulaşmış ve teknik ve bilimde çok ileri gitmiş olan Japonya, hemen hemen bütün dünyâ pazarlarını ele geçirmiş bir devlettir. Liberaller İkinci Dünyâ Savaşından bu yana iktidardadır.
1926’da tahta geçen İmparator Hirohito, 7 Ocak 1989’da öldü. Yerine büyük oğlu Prens Akihito tahta geçti ve 1990 Kasım ayında taç giydi.